8 Mart 2013 Cuma

aşkın rengi pembedir...part-1

           aşkın rengi pembedir...bana göre de öyleydi.. onu görmek,onu izlemek,bir yerlerde var olduğunu bilmek yetiyordu..
yıl 2001...
liseye yeni başlamış,dişlerimde tellerim,gözümde gözlüklerimle ergenliğe adapte olmaya çalışırken gördüm onu..kısacası şansım sıfır! damaklı tel kullananlar bilirler,"2 "bile diyemezsiniz ağzınızda o teller varken..ben daha çözdüğüm sorunun cevabını söylemeye çekinirken,nasıl derdim "senden hoşlanıyorum"? o zaman kafamı kaldırıp da o yeşil gözlerini hiç görmediğimi farkettiğimde çoktan aşık olmuştum...
hazırlık sınıfında hızlı bir çocuktu Uğur..haftada bir değişirdi yanında gördüğüm kızlar.. bense yanından bile geçememiştim daha... çapraz sınıfta oluşunun avantajını kullanır,kapı aralığından bakmakla yetinirdim.. annemin katı kuralları da vardı üstelik..zaten olmayan şansımı eksilere düşürürdü,"asla sevgili edinemezsin" o zamanın cümlesiyle "istedik tutamazsın!" anlamı karışık biraz:) kısacası olmazdı ve olmadı da..
ben lise boyunca hiç söyleyemedim..Hazırlık sınıfında aynı sınıfta olamadık,ama aynı çatı altındaydık.. lise-1 de de aynı sınıfta değildik ama aynı bahçedeydik.. lise-2 de de aynı sınıfta değildik ama yan sınıftaydı..ve ben ısınmak için hep onların sınıfın kapısındaki kaloriferde dikilir dururdum..halbuki hep hava yapardı o kalorifer ve yarısı buzz gibi olurdu ama benim içim ısınırdı..çünkü o, her zil çaldığında o sınıfa gelirdi ve ben ısınırdım..
lise-3 te yine aynı sınıfta değildik ama aynı dersanedeydik:) her okul çıkışı millet cafelere giderken biz etüte giderdik:) benim hala tellerim vardı ve annemin kuraları hala geçerliydi,istedik tutmak yok:) hoş,ben tutsam da Uğur beni tutacak mıydı ki:)
bazı aşkları o yüzden anlamıyorum sanırım.. ben yanımda test çözdüğü günleri unutmam..dersaneye giderken yanımdan yürüyüşüne sevinirken şimdi nelere seviniyor o yaştaki ergenler:) 
dersanedeki seviye sınavlarından birinde sınıf düşmüştüm ama düştüğüne sevinen ilk gerzek bendim o zamanlar..çünkü Uğur benden bir alt sınıftaydı ve ben o  sınıfa düşmüştüm.. Allahın mucizelerinden bir ikincisi de sınıf tıkabasa dolu ve sadece Uğur'un yanı müsait,eyy yüce Rabbim:) dün gibi hatırlarım hissettiklerimi.. o yanımda testleri çözüp benden önce bitirmek için canını dişine takarken,ben aklımı nerelere takıyordum kim bilir ...
o günlerde Uğur "çok fena soru çözerim" dediği günlerden bir gün kalemini kaybetmiş,en sevdiğim "UĞUR'lu" kalemimi vermiştim ona..kim bilir ne oldu o kaleme? 
devamı gelecek;)yayında kalın:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder